27 Şubat 2011 Pazar

Denemek.

   Spartacus'te bir karakter demiş ki: "There's only one way to become champion..Never fucking lose" Bunu söyleyen karakterin adı da sanırım Gannicus'muş. Diziyi izlemedim, söylerken de görmedim. internette bu cümleyi yazınca aynısı çıkıyor olduğundan karakterin bunu söylediğini varsayıyorum. Karşı çıkmak için güzel bir şey buldum akşam akşam.

   Şimdi çok klasik olacak ama Edison diyeceğim. Edison ampulü bulurken 3000'in üzerinde filament denemiş.*Ne kadar doğrudur bilmiyorum. Ama adam denemiş, bulmuş, yapmış etmiş işte. Ampulü bulmuş. Tabi günümüzde ampul ne kadar sevilen bir şeydir tartışılır. Edison'dan bahsetmişken, Nicola Tesla'ya da büyük saygım var. Edison'un küçük çocuklar tarafından bilinmesi hoş bir şey fakat Nicola Tesla hakkında da bilgiler vermek gerektiği kanaatindeyim. Konuyu dağıtmayayım, 3000 kere denemeseydi ampulü bulmayı başarabilir miydi? Başaramazdı. -Yazım kişisel gelişim kitaplarındaki yazılara benzedi. Kişisel gelişim kitaplarından nefret ederim.- Bu yüzden deneme yapmanın başarmaya katkı sağladığı gerçeğini görmezden gelmemek gerekir. -Ne kadar çok g harfi oldu ardarda- 


  Başarmayı bir yolda koşmak olarak düşünelim. Önce yürümeye başlarsın, ardından hızlanırsın. Önüne engeller çıkar, yılmazsın, yürürsün. Sendeleyip düştüğünde ayağa kalkmazsan yerinde saymaya devam edersin. Denemek insana tecrübe kazandırır. Hiç kimsenin mükemmel olamayacağı şu dünyada, bir şeyler öğrenmek istiyorsanız, siz de denemelisiniz bir şeyleri. Denemek deyince aklıma bilim geldi şimdi. Bilimi düşünelim hemen. Deneyler falan filan değil mi? Deney kelimesini ele alalım.

Deney kelimesi TDK'nın sitesinde şöyle yer alıyor: a. 1. Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe: “Senelerdir gece gündüz elektrik yüklü deneyler yapa yapa sinir küpüne döndüğüne inanırdı içten içe.” -E. Şafak. 2. Deneyim, tecrübe: “Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır.” -H. Taner.
deney   İng. experiment 
1. Fizik, kimya, biyoloji gibi derslerin öğretiminde doğal olayların bağıntıları ve yasaları üzerinde bilgi edinmek; varsayım olarak benimsenen bilim yasalarının doğruluğunu göstermek; belli bir doğa olayını, etmenleri denetim altında tutarak, sınıf ya da deney odasında öğrencilere göstermek için yapılan planlı deneme ya da sınama işi. 2. Bilinmeyen bir şeyi bulmak, bir ilkeyi, bir varsayımı sınamak amaciyle yapılan eylem ya da işlem.
 BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü 1974


    Yani lafı uzatmayayım. Denemek önemli olmasa deney diye bir şey olmazdı. -İyice Devlet Bahçeli'ye döndüm- Devlet Bahçeli demişken, onun yeni hesabı da süper ya**. Aydın ve plakası ile ilgili olanlar. Artık işler hesap olmaktan çıktı. İki sayı söyleyelim, alakayı kuralım. Hesabı da boşver. Konu nerelere geldi değil mi? Uzun lafın kısası olmazmış. Bu kadar kısa kesebildiğime şükür. Sonuç olarak -"Sonuç olarak" lafına da kıl olmuşumdur hep, bırak okur sonuca kendisi varsın değil mi?- durmadan deneyenlerin yanlış yaptığını düşünenlerdenseniz, bir an önce bu fikrinizden vazgeçin derim. Denemekten korkmayın. Uzun günler, hoş geceler.








* http://www.ebilge.com/40639/Edison_ampulu_bulurken_kac_madde_denedi.html

** http://www.youtube.com/watch?v=AxcnIxAxtn4

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder