23 Kasım 2010 Salı

Konu.

"Başlıkların sonuna nokta konur mu? Konmaz dediler, yaptım olacak! " gibi bir cümleyle yazıma başladığım için kendimden utanıyorum desem yeridir. Her gün olduğu gibi bugün de canım yazmak istiyor, fakat konu bulmakta güçlük çekiyorum. Bir arkadaşıma ( her hikayede bir arkadaş vardır.) konu bulmakta sıkıntı çektiğimi, bana yardımcı olabilirse sevineceğimi söyledim.Konun konu olsun dedi. Bu yazıya da böyle giriştim işte. Madem aklıma her geleni yazıyorum, bu yazımı kalemime hediye etmek istiyorum. Pentel Sharplet-2 seni seviyorum! Çevremde bu kalemi övmediğim arkadaşım kalmadı. Bazen nesnelere çok gereksiz bir şekilde bağlanabiliyorum. Elimde değil, önceden de eski ince rotring bir kalemim vardı, onu çok seviyordum. Ama hiçbir şeyin yeri doldurulmaz değilmiş, bunu anladım.Konuyu da burdan aşka bağlarsam tam olur. Her şeyi aşka bağlayabilmek konusunda da üstüme yoktur, ya da vardır elbette. Sonuçta daha ilk yazılarımı kaleme - klavyeye - alıyorum. Bu yazıda diğerlerinden daha fazla saçmaladım. Konu bütünlüğü de oturmadı zaten. Her şey dönüp dolaşıp konuya gidiyor. Konu bulamayıp konu hakkında yazarken bile konuyu toparlayamıyorum. Yeteneksizlik bu olsa gerek. Ama yine de inatla yazmak istiyorum, bugün başka bir blog yazarı arkadaşım çok büyük bir aforizma patlattı : Demir dövülmeden kılıç olmaz. Buradan da önerilerini benden esirgemeyen, yardımsever ve aynı zamanda ayar vermeyi seven arkadaşıma selam ederek yazımı tamamlıyorum. Umarım yazımı okuduktan sonra zaman kaybettiğinizi düşünmezsiniz.

Özet : Birinci kaleci Cenk Gönen olsun istiyorum.

1 yorum:

  1. İlk çekiç darbesini vurduğum için şanslı olmalyım ha? (:

    Olacak olacak, inanıyorum. Ama hala dinlemeyeceğin tavsiyeler konusundaki tavrım sabit.

    YanıtlaSil